1-
Sayın okul müdürüm, kıymetli meslektaşlarım, sevgili öğrenciler,
Bugün, Mustafa Kemal'in Samsun'da tutuşturduğu kurtuluş meşalesinin,
Anadolu'da elden ele, gönülden gönüle dolaşmasının ..... yıldönümü. O
gün Samsun’un vatanperver insanlarını selamlayan Atatürk’ün taşıdığı
duygularla, sizleri selamlıyorum.
Milletimizin tüm onur ve asaletiyle Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün
rehberliğinde tarih sahnesinde bir defa daha şaha kalkışının
başlangıcıdır 19 Mayıs.
19 Mayıs, sadece Türk millî kurtuluş hareketinin başlangıcı değil, yeni
Türk devletinin de çağdaş değerlerle milletler ailesi içerisinde yerini
almasının adıdır.
19 Mayıs, gençlik; gençlik gelecek demektir. Türk genci, Türk İstiklali
ve Türk Cumhuriyeti’nin yılmaz bekçisi, bugün ve yarınların tek ve en
büyük güvencesidir.
“Sizler yeni Türkiye’nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip
edeceksiniz. Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler asla ve asla
yorulmazlar.” diyor Atatürk.
Sevgili gençler,
“Siz Türk’e istiklâl aşkını veren, Kara Fatmaların, Nene Hatunların,
Yalnız Efelerin; Siz “Ya istiklal ya ölüm diyen: Antepli Şahinlerin,
Sütçü İmamların, Hasan Tahsinlerin, Seyit Onbaşıların; Siz tarihi tarih
yapan Barbarosların, Ulubatlı Hasanların, Yavuzların, Atatürklerin
soyundansınız.”
Binlerce şehit vererek, sıkıntı ve yokluklar içinde, büyük özverilerle
kurulan Türkiye Cumhuriyeti sizlere emanettir. Bu değerli emaneti
yaşatmak ve sonsuza kadar korumak, gelecek kuşaklara en iyi şekilde
aktarmak, en başta gelen görev ve sorumluluğunuz olmalıdır.
Sevgili gençler,
Temeli 19 Mayıs’ta Mustafa Kemal Atatürk tarafından atılan "milli
egemenlik" ilkesi ile, birliğimiz ve bütünlüğümüz sağlanmış, çarenin
ancak millette olduğu tescillenmiştir.
Bugün de vazgeçilmez güç kaynağımız olan “Milli İrade”nin yaşatılması
için hepimize ve özellikle de Atatürk'ün 19 Mayıs'ı armağan ettiği siz
gençlere büyük görevler düşmektedir.
Unutmayınız ki sizler: Atatürk'ün eserlerinin temel taşısınız.
Unutmayınız ki: her 19 Mayıs'ta, Samsun'dan, elden ele Ankara'ya
koşturulan bayrağımız, rengini, siz asil Türk evladının damarlarındaki
asil kandan almaktadır.
Unutmayınız ki “Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır.”
Sözde değil, bu özde duygularla, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve
silah arkadaşlarını ve bu vatan için canlarını seve seve feda eden aziz
şehitlerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyor; siz gençlerimizin
bayramını tebrik ediyorum.
2-
Sayın Okul Müdürüm, Değerli Öğretmen Arkadaşlarım ve Sevgili Öğrenciler…
Bu gün burada, Beş bin yıllık Türk Tarihine adını altın harflerle
yazdırmış Mustafa Kemal’ i doğumunun 131. Yılında anmak ve Türk’ ün
Anadolu’ da ki Kurtuluş mücadelesinin başladığı 19 Mayıs tarihinin 93.
Yıldönümünü kutlamak üzere toplanmış bulunuyoruz.
19 Mayıs Türk’ün dirilişinin, ayağa kalkışının ve esarete, teslimiyete, mandaya, kulluğa isyan bayrağını açtığı gündür…
Mustafa Kemal Samsun’ a çıktığında; Temel ilke olarak milletinin ve
kendisinin karakterini şöyle açıklıyordu. “Temel ilke, Türk ulusunun
onurlu ve şerefli bir ulus olarak yaşamasıdır. Bu ancak tam bağımsız
olarak sağlanabilir. Ne denli zengin ve kalkınmış olursa olsun,
bağımsızlıktan yoksun bir ulus, uygar insanlık önünde uşaklıktan öte bir
gözle görülmeye layık olamaz. Türk ulusunun onur ve yetenekleri yüksek
ve büyüktür. Böyle bir ulus, tutsak yaşamaktansa yok olsun daha iyidir.
Öyleyse ya bağımsızlık, ya ölüm. İşte gerçek kurtuluş isteyenlerin
parolası bu olacaktır.”
“Ya bağımsızlık ya ölüm” işte; ancak, içi tertemiz vatan ve millet
sevgisiyle dolu büyük bir liderin yolunu gösterecek parola bu
olabilirdi.
Binlerce yıllık Türk tarihinde kesinlikle önemli dönüm noktaları
olmuştur fakat Mustafa Kemal’ in Samsun’a çıkışı bu dönüm noktaları
içinde belki de en önemlisidir. Peki, 19 Mayıs tarihi milletimiz için
neden bu kadar önemlidir? Şimdi gelin birlikte o günkü koşulları
hatırlayalım.
Osmanlı Devletinin son 100 yılında tüm civar coğrafyalarda; Balkanlardan
Kafkasya’ ya 5 milyon 60 bin Türk öldürülmüş, 5 milyon 380 bini sürgün
edilmiş, yerinden yurdundan olmuş. Kalan son vatan toprağı ise
İngilizler, Yunanlılar, İtalyanlar, Fransızlar arasında paylaşılmış,
ordumuz dağıtılmış.
Bu ibret tablosu karşısında tarihten ders çıkarabilmemiz gerekir. Çünkü
Atatürk eğer 19 Mayıs’ ta Samsun’ a çıkmasaydı Türk belki Özbekistan’ da
Türkmenistan’ da olurdu, ama Trakya ve Anadolu’ da Türk kalmazdı.
Çünkü; Tüm civar coğrafyalardan sürülmüş ve katledilmiş Türklerin Konya
ovasından sürülmeleri ve atılmaları da çok uzun sürmezdi. Ne Türk nede
Türkiye olurdu. Mustafa Kemal 19 Mayıs’ ta Samsun’ da başlayan Kurtuluş
Savaşını kazanarak sadece ülkesini kurtarmadı, Anadolu’daki Türk neslini
de kurtardı.
Mustafa Kemal ve Türk milletinin var olma mücadelesi alelade bir savaş
veya bir direniş değildir. Dünya tarihinde Emperyalizme karşı verilmiş
ve kazanılmış tek mücadeledir. Bu nedenle Türk Kurtuluş Savaşı sonraki
yıllarda; Hindistan’ da, Mısır’ da Afganistan’ da batının sömürgesi
altında ezilmiş tüm mazlum milletlerde bir umut ışığı olmuştur.
Milletler başarıya birleştirici efsaneler yardımıyla ulaşırlar. Amerika
Birleşik Devletleri’nin Amerikan devrimi, Fransızların Fransız Devrimi,
İngilizlerin Magna Carta ile Kraliyet Ailesi, Yunanistan’ın “
demokrasinin doğduğu yer” efsaneleri örnektir.
Türkiye’yi birleştiren efsane ise Türk Kurtuluş Savaşı ve Mustafa Kemal
Atatürk’tür. Dünyada çok az ülkenin Mustafa Kemal gibi bir milli
kahramanı vardır.
Sevgili öğrenciler, Atatürk’ ün gençliği,
Tekrar sonu gelmeyen felaketlere, içinden çıkmak için büyük
fedakârlıkların gerektiği pis bataklıklara sürüklenmemek için milli
birlik ve beraberlik duygularımızın güçlendiği bu bayram günlerine
inatla sahip çıkalım ve bağlı bulunduğumuz millet için elbirliği ile
çalışalım.
Unutmayalım ki birinci görevimiz Türk bağımsızlığını ve Cumhuriyetini
sonsuza kadar korumak ve yaşatmaktır. Bu görev için muhtaç olduğumuz
kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur.
Sonuçta sizlere, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk tarafında armağan
edilen bu bayram, asırlardan beri çekilen milli felaketlerin yarattığı
uyanıklığın eseri ve bu aziz vatanın her köşesini sulayan kanların
bedelidir.
Bayramınız, bayramımız kutlu olsun!
3-
Milletimizin tüm onur ve asaletiyle Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün
rehberliğinde tarih sahnesinde bir defa daha şaha kalkışının başlangıcı
19 Mayıs 1919 tarihidir.
Bütün umutların tükenmeye başladığı bir dönemde Mustafa Kemal
Atatürk’ün, ‘Türk Milleti için bağımlı yaşamaktansa ölmek daha iyidir’
diyerek Samsun’a çıkması, bağımsızlık ve özgürlük mücadelemizin de
başlangıcı olmuştur.
Bu tarih ile birlikte Türk Milleti, kendi makus talihini tersine
döndürmeye başlayarak, esaret altında var olunamayacağını ve kutsal
vatan topraklarımızın ilelebet işgal edilemeyeceğini tüm dünyaya
haykırmıştır.
Kurtuluş Savaşı bu destanın adı, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğindeki
Türkiye Büyük Millet Meclisi de bu destanı yaşatan milletin kalbidir.
19 Mayıs 1919′da Samsun’dan yakılan özgürlük ateşi, Türkiye Büyük Millet
Meclisi’nin açılmasıyla birlikte kısa sürede dalga dalga tüm yurda
yayılmıştır. Bugünkü mevcudiyetimizi ve özgürlüğümüzü o günlere
borçluyuz.
Temelleri yine o günlerde Mustafa Kemal Atatürk tarafından atılan “milli
egemenlik” ilkesi ile birliğimiz ve bütünlüğümüz sağlanarak, çarenin
ancak millette olduğu tescillenmiştir.
Bugün de vazgeçilmez güç kaynağımız millet iradesidir. Bunun yaşatılması
için hepimize ve özellikle de Atatürk’ün 19 Mayıs’ı armağan ettiği
gençlere büyük görevler düşmektedir.
Sevgili gençler,
Binlerce şehit vererek, sıkıntı ve yokluklar içinde, büyük özverilerle
kurulan Türkiye Cumhuriyeti sizlere emanettir. Bu değerli emaneti
yaşatmak ve sonsuza kadar korumak, gelecek kuşaklara en iyi şekilde
aktarmak, en başta gelen görev ve sorumluluğunuzdur.
Yakın bir gelecekte ülke yönetiminde söz sahibi olacak ve Türkiye
Cumhuriyeti’ni omuzlarınızda yükselteceksiniz. Ülkemizi, Büyük Önder
Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği çağdaş medeniyet seviyesine sizler
taşıyacaksınız.
Sevgi, saygı, hoşgörü ve uzlaşma ortamı içinde üstesinden gelinemeyecek
bir sorunun bulunmadığını unutmamamız gerekir. Birlik ve bütünlüğümüze
yönelik her türlü saldırı veya tehdit karşısında daha fazla kenetlenerek
hiç bir kimsenin, hangi amaçla ve ne şekilde olursa olsun, huzur ve
güvenliğimizi bozmasına fırsat vermemeliyiz.
Ay yıldızlı bayrağımızın altında hepimizin bir ve bütün olarak
yaşamasına imkan sağlayan demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti olan
Türkiye Cumhuriyetidir. Tüm kurumlarıyla dimdik ayakta olan devletimiz,
gelen saldırılara karşı Cumhuriyetin temel değerlerini korumaya sonuna
kadar kararlıdır. Bu durumun sonsuza kadar devam edeceğinden kimsenin
şüphesi olmasın.
Bu duygu ve düşüncelerle, Cumhuriyetin Kurucusu Büyük Önder Mustafa
Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını ve bu vatan için canlarını feda
eden aziz şehitleri rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum. Gençlerimizin
bayramını tebrik ediyor ve tüm vatandaşlarımıza selam ve sevgilerimi
iletiyorum.
4-
19 MAYISI KUTLARKEN
19 Mayıs1919 günü Türk tarihi için bir dönüm
noktasıdır. Çünkü bugün ,yok edilmek istenen bir milletin yeniden
şahlandığı,esaret zincirlerini kırmak içinbaş kaldırdığı gündür.
Birinci Dünya Savaşı sonunda İttifak Devletleri yenilince
Osmanlı Devleti de yenik sayıldı. Oysa bu savaşın gerçek galibi
Osmanlı Devleti idi. Çünkü savaştığı cephelerde önemli başarılar
elde etmişti.
Türk vatanının bağımsızlığına karşı yönelen hain ellere
müdahale edilmesi şarttı.Bu amaç uğruna yapılacak en iyi girişim
vatanının bağımsızlığını ve bütünlüğünü korumak olacaktı. Bunun
yolu da Anadolu’ya gidilerek milli bağımsızlık ateşini yakmaktan
geçiyordu.
İşte bugün üzerinde yaşadığımız bağımsız Türkiye
Cumhuriyetinin temeli Atatürk’ün Samsuna çıktığı gün olan
19Mayıs1919da atılmıştır.
Atatürk Milli Mücadeleyi başlatırken Türk milletine
güveniyordu.Yaktığı istiklal meşalesinin sonsuza kadar yanacağına
inancı tamdı.Gençleri ise istikbalin teminatı olarak görmekteydi.
Her yıl bu anlamlı günü kutlamak için toplandığımız
böyle zamanlarda durup düşünmemiz gereken nokta şu olmalıdır.Acaba bunu
gercekten hak ediyor muyuz? Yoksa bize bırakılmış olan mirası har vurup
harman mı savuruyoruz? Geleceğin teminatı olan siz gençlerin bu
sorunlara verecek daha samimi cevapları olmalıdır.Burada iğneyi
kendimize de batırmayı ihmal etmemeliyiz.Unutulmamalıdır ki,bugünün
gençleri de emaneti bir önce kuşağın gençlerinden aldılar demek ki
herkesin kendisine sorması ve cevaplaması gereken bazı sorular var.
Tüm bunları mutlaka birilerini eleştirmek için
söylemiyoruz.Tarihte meydana gelen olayların bir zincirin halkaları
olduğu ve her birimizin bu halkalardan biri olduğumuz bir gerçektir.Bu
yüzden suçlu bulmak veya herkesi suçlu olarak itham etmek gibi bir amaç
olamaz.Bu vatan eğer hepimizin ise,sorumluluk kabul etmemek
olmaz.Vatanın hepimizin olduğu da bir gerçek olduğuna göre yukarıda
sorulan bazı soruların muhatabı bellidir.Çanakkale Şehitliği’nde Osmanlı
yurdunun her köşesinden gelmiş vatan evladının mezarları,bu toprakların
asıl sahiplerinin burada bulunan ve yurdun dört bir yanından bir vesile
ile buraya gelmiş herkesin oyduğunun en iyi delilidir.
Anadolu’nun ve üzerinde mevcut olan Türkiye Cumhuriyeti’nin
sahipleri bizler olduğuna göre başkalarının bizim yerimize çalışması ve
ülkemizi daha yaşanır hale getirmesini de bekleyecek değiliz.
Sözlerimin başında Mustafa Kemal’in başlattığı bu anlamlı
mücadelede kimlere güvendiğini ve kimlere neyi emanet ettiğini
belirtmiştim.Emanet hepimizin!Görev herkesindir!
Atatürk’e doğum günü sorulduğunda :”Niçin 19 Mayıs
olmasın”diye cevap vermiştir.O’nun varisleri olarak doğum gününü anmak
ve mirasını daha iyi hale getirdiğimizi göstermek için toplandığımız bu
günde ümit ediyorum ki,hepimiz mesajı almış ve daha çok çalışmak için
azmetmeye karar vermiş bir ruh hali içinde oluruz.
Gençlerimizin ise kaybedecek en küçük bir anı dahi yok.
Aradan yıllar geçtikçe her yıl 19 Mayıslarda bir araya geldikçe
zamanınızı boşa geçirmediğinizi göstermek belki her şeyden daha
sevindirici olacaktır.
Atatürk’ün belirttiği:”Millet fakru zaruret içinde harap ve
bitap düşmüş olabilir.”ifadesinin gerçekleştiğini görmek istiyorsak, ki
bunu kimse istemiyordur,durmadan çalışmalı ilerlemek ve Atamızın biz
gençlerle hedef ve ideal örnek gösterdiği muasır medeniyetler seviyesine
ulaşmak için gayret içinde olduğumuzu tüm dosta ve düşmana
göstermeliyiz ihtiyacımız olan gücün damarlarımızda dolaştığını da
hatırlatarak sözlerime son veriyor ve hepinizin bayramını en içten
hislerimle tekrar kutluyorum.Arz ederim.
Home » Ödev Arşivi » 2013 19 Mayıs Örnek Konuşma Metni
2013 19 Mayıs Örnek Konuşma Metni
Konu Eğitim Haberleri, Ödev Arşivi
Ditulis Oleh : Unknown // 00:51
Kategori:
Ödev Arşivi
Etiketler:
Eğitim Haberleri,
Ödev Arşivi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)







Copyright © 2011 Memur Vadisi | Sitemap | Rss | Ping | Ping 2 |
Google Ping Pingomatic
0 yorum:
Yorum Gönder